Google Maps ve Google Earth bir yazılım programı temelinde oluşturulmuştur. İkisi de rota bulma, coğrafi ayrıntılara erişme imkanını bizlere sunuyor olsa da Google Earth yazılımcılarından Gopal; Google Haritalar’ın yol bulmak, Google Earth’ün kaybolmak için olduğunu vurgulamıştır. İki uygulamanın da kullanım amaçları ve hedef kitle durumları kullanıcı yorumlarıyla geliştirilmiştir. Şuan da birçok akademik kurum tarafından araştırma ve haritalama araçları olarak kullanılmaktadırlar.
Bu yöne odaklanmamız gerekirse bir uygulamanın kullanıcının hangi ihtiyaçlarını karşıladığı önem arz eder. Kullanıcı uygulamanın gelişimine katkı sağlayan yegane kişidir. Google Maps ve Google Earth kullanımına baktığımızda insanların düşünme, öğrenme ve coğrafi bilgilerle çalışma şekillerinde muazzam bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Gelişen teknoloji ile beraber mekânsal ve kültürel bilgilere kolay erişim sağlanması dünyaya ilgi duyan kişilerin de dikkatini çeker. Hatta ilgisi olmayan kişilerin ilgisini çekmeyi de sağlar. Özellikle Google Earth için, gidilemeyen yerlerin veya gitme planı içerisinde bulunan yerlerin hiç yorulmadan gözlemlenmesi sağlanır. Bu da aslında dijital teknolojinin insan hayatına nasıl bir yarar sağladığını açıkça sunar.
Bir uygulamanın kullanım şekli ve arayüz tasarımı kullanıcıyı çeken unsurlardandır. Ayrıca, Google Maps ve Google Earth’te bulunan harita özelleştirme, sunum araçları; coğrafi bilgilerin öğretilmesini de kolaylaştırır. İki uygulamada da haritada, konumun kapsamlı bir görüntüsü oluşturulur ve bir yakınlaştırma seviyesi belirlenir. Her yakınlaştırma düzeyinde, bir sunucudan gelen görüntüler görüntülenmeye başlar. Ayrıca kullanıcının oluşturduğu içerikler her iki uygulamaya da eklenebilir. Kullanıcı bir konum için inceleme yapabilir ve video, resim gibi medyaları ekleyebilir.
Google Earth, 3D bir küre olarak tasarlanmıştır, Google Maps ise bir Mercator projeksiyonu olarak kullanıcıya sunulur. Bu da aslında kullanıcı gözünde Google Earth’ü bir gezme aracı, Google Maps’i bir navigasyon aracı olarak algılamamızı sağlar. Bunun için bir örnek vermemiz gerekirse Google Earth’te karasal olmayan haritalar (Ay, Mars, Gökyüzü) mevcutken Google Maps’te bunlar bulunmaz. Bu da uygulamaların temel fonksiyonunu anlamamız için ufak bir ipucu olarak bize gelir. Aynı zamanda Google Earth, bir konumdan diğerine geçilmek istendiğinde fly-by yaparak bu geçişi sağlar. Bunu da uçma rotası takipleme olarak düşünebiliriz.
Google Maps ücretsiz bir uygulamadır, Google Earth ise kısmen ücretsizdir. Temel sürüm için bir ücret gerekmemektedir ancak Pro sürümü için bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Bunun temel sebebi Google Maps’in herkese yönelik bir uygulama olarak geliştirilmesi yani herkese yönelik bir navigasyon aracı olmasıdır.
Google Maps ve Google Earth bir yazılım programı temelinde oluşturulmuştur. İkisi de rota bulma, coğrafi ayrıntılara erişme imkanını bizlere sunuyor olsa da Google Earth yazılımcılarından Gopal; Google Haritalar’ın yol bulmak, Google Earth’ün kaybolmak için olduğunu vurgulamıştır. İki uygulamanın da kullanım amaçları ve hedef kitle durumları kullanıcı yorumlarıyla geliştirilmiştir. Şuan da birçok akademik kurum tarafından araştırma ve haritalama araçları olarak kullanılmaktadırlar.
Bu yöne odaklanmamız gerekirse bir uygulamanın kullanıcının hangi ihtiyaçlarını karşıladığı önem arz eder. Kullanıcı uygulamanın gelişimine katkı sağlayan yegane kişidir. Google Maps ve Google Earth kullanımına baktığımızda insanların düşünme, öğrenme ve coğrafi bilgilerle çalışma şekillerinde muazzam bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Gelişen teknoloji ile beraber mekânsal ve kültürel bilgilere kolay erişim sağlanması dünyaya ilgi duyan kişilerin de dikkatini çeker. Hatta ilgisi olmayan kişilerin ilgisini çekmeyi de sağlar. Özellikle Google Earth için, gidilemeyen yerlerin veya gitme planı içerisinde bulunan yerlerin hiç yorulmadan gözlemlenmesi sağlanır. Bu da aslında dijital teknolojinin insan hayatına nasıl bir yarar sağladığını açıkça sunar.
Bir uygulamanın kullanım şekli ve arayüz tasarımı kullanıcıyı çeken unsurlardandır. Ayrıca, Google Maps ve Google Earth’te bulunan harita özelleştirme, sunum araçları; coğrafi bilgilerin öğretilmesini de kolaylaştırır. İki uygulamada da haritada, konumun kapsamlı bir görüntüsü oluşturulur ve bir yakınlaştırma seviyesi belirlenir. Her yakınlaştırma düzeyinde, bir sunucudan gelen görüntüler görüntülenmeye başlar. Ayrıca kullanıcının oluşturduğu içerikler her iki uygulamaya da eklenebilir. Kullanıcı bir konum için inceleme yapabilir ve video, resim gibi medyaları ekleyebilir.
Google Earth, 3D bir küre olarak tasarlanmıştır, Google Maps ise bir Mercator projeksiyonu olarak kullanıcıya sunulur. Bu da aslında kullanıcı gözünde Google Earth’ü bir gezme aracı, Google Maps’i bir navigasyon aracı olarak algılamamızı sağlar. Bunun için bir örnek vermemiz gerekirse Google Earth’te karasal olmayan haritalar (Ay, Mars, Gökyüzü) mevcutken Google Maps’te bunlar bulunmaz. Bu da uygulamaların temel fonksiyonunu anlamamız için ufak bir ipucu olarak bize gelir. Aynı zamanda Google Earth, bir konumdan diğerine geçilmek istendiğinde fly-by yaparak bu geçişi sağlar. Bunu da uçma rotası takipleme olarak düşünebiliriz.
Google Maps ücretsiz bir uygulamadır, Google Earth ise kısmen ücretsizdir. Temel sürüm için bir ücret gerekmemektedir ancak Pro sürümü için bir ücret ödenmesi gerekmektedir. Bunun temel sebebi Google Maps’in herkese yönelik bir uygulama olarak geliştirilmesi yani herkese yönelik bir navigasyon aracı olmasıdır.
Sunduğu ek hizmetlerle beraber kullanıcı için kullanışlı hale gelmesi, ek amaçlar için kullanımı da ortaya çıkarmıştır. Kullanıcı Google Maps sayesinde; rota oluşturabilir, konum paylaşabilir, ziyaret edilmesi planlanan yerlerin konumlarını ve rotalarını kayıt altına alabilir. Aynı zamanda yazılımın geliştirilmesiyle beraber uygulama rota belirlerken trafiği de göz önünde tutarak hedefe ulaşma süresini de belirler. Daha önceleri 2D ile sınırlı olan Google Maps webGL teknolojisiyle 3D sürümüyle piyasaya tekrar çıkarılmıştır. Bu noktada yine de Google Earth’ün daha gelişmiş bir uygulama olduğuna ve navigasyon içinde daha fazla özelliğe sahip olduğunu belirtmek gerekir. Kesin olarak bu uygulamaları birbirinden, simülasyon ya da navigasyon olarak ayıramayız. Ancak Google Earth’ün daha geliştirilmiş bir uygulama olduğunu açıkça ifade edebiliriz. Buna bir etki olarak Google Earth kullanıcıya daha iyi bir arabirim sağlar. Kullanım kolaylığı sağlayan bir uygulama kullanıcı için cazip hale gelir.
Google Earth Tüm dünyanın uydudan çekilmiş farklı çözünürlüklerdeki fotoğraflarını bir arada tutar. Bu fotoğraflar indirilebilir ve yazdırılabilir. Bu özelliği ile kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda sadece fotoğraf avı için bile bu siteyi ziyaret edebilir. Jeolojik oluşumları ve uzayı izlemenin mümkün olduğu bu uygulamayı Troy Swanson, bir koleksiyon keşif aracı olarak kullandığını söylüyor. Bütün görselleştirmeleri not ediyor ve bu şekilde uygulamanın yararlarını ve bütün yönlerini gözlemleyebiliyor. Coğrafi bileşene sahip olan her bilgi dijitalleştirilebilir ve çevrimiçi haritalama ile kolayca erişilebilir hale gelir. Bu teknolojinin, birey hayatına olan olumlu bir etkisine işaret eder. Zaman, para, hedef kaygısı olan birey bunların hepsini minimum seviyede harcayarak alması gereken hizmeti alır. Google Earth sunduğu 3D hizmeti ile dağlar, ovalar (farklı yüksekliklerdeki bölgeler) rahatlıkla gözlemlenebilir. Tüm bu görüntülere ulaşmak için se kaynak olarak uyduları ve uçakları kullanmaktadır. 3D yer şekillerine ulaşmak için uçakları kullanan Google Earth’ün kullandığı uçaklarda 5 farklı kamera bulunuyor bu da çok fazla çekim açısı oluşturduklarını ortaya koyar.
Etkileyici olan kısmın kentsel alandaki görselleştirmeler olduğu da aşikardır.
Gelişen dünya ile beraber kullanıcılar uygulamalarla daha etkileşimli bir temasa geçmeye başlamıştır. Hatta kullanıcı bir aşamadan sonra bu sanal gerçekliğin bir parçası olur ve bir noktaya kadar uygulamayı yöneten konumuna geçebilir. Bu kullanıcının uygulamayı maksimum verimlilikte kullanmasını sağlar. Bütün bunların ışığında bu iki Google uygulamasının ortak bir gayede birleştiği kadar farklı da olmasıyla kullanıcının dikkatini çektiğini görüyoruz. Her geçen gün gelişimi devam eden bu uygulamalar gelecekte bizlere daha da farklı imkanlar sunacaktır.
Burada değinmemiz gereken bir konu da her uygulamanın her bölgede aynı güncellemelere sahip olamıyor olmasıdır. Bunun en göz önündeki örneği de Google Earth’ün 3D hizmeti daha Türkiye için kullanıma geçmemiş olmasıdır. Yukarıda, Fransa ve Türkiye lokasyonları için Earth ekranını gözlemleyebiliyoruz. Dönemsel olarak Google Earth’ün güncelleme yaptığını biliyoruz. Ancak şuanda inceleme yapıldığı zaman görüntülerin birkaç sene öncesine dayandığını görüyoruz. Google ‘ın güncelleme kriterlerinde 3D yerlerin önemli bir durum gerekmedikçe tekrar güncellenmeyeceği belirtilmiş olsa da 2D ve eski görüntüleriyle Türkiye ve bazı ülkeler şanssız olarak nitelendirilebilir. Güncellemeler için öncelik sıralamasının tam olarak kriterini öğrenmiş değiliz. İleri ki zamanlarda Türkiye’yi de 3D görüntüleri ile Google Earth’te görmek istiyoruz. Aynı zamanda Google Earth sadece Chrome üzerinden hizmet vermeye başladı ve bunun ardından Türkiye’nin de dahil olduğu bir çok ülkede de mobil uygulamalardan çıkış yaptı. Google Earth tarafından bununla ilgili de kesin bir açıklama yok. Birçok kullanıcı VPN ayarları gibi değişikliklerle Google Earth’ e erişmeye çalışıyor.
Kaynaklar:
https://ejournals.bc.edu/index.php/ital/article/view/1848/pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/Google_Earth
https://barisozcan.com/google-earth-hakkinda-bilmediginiz-15-sey/
Yorum Bildirin