Dünya bir toz bulutuydu ile başlayan, ateş, tekerlek, kavimler göçü, ilk buharlı makine derken konunun “bir sosyal medya hesabı açayım da ilkokul arkadaşlarımı bulayım” a dönüştüğü o günden bu yana sadece arkadaşlarımızı değil neredeyse tüm hayatımızı sosyal medya üzerinden sürdürür olduk. Önce sosyal medyayı gerçekten sosyal ilişkilerimize aracı olarak kullanırken zamanla işimizi, alışverişimizi, sosyal aktivitelerimiz, hobilerimizi, günlük hayatımızın içinde daha birçok faaliyeti sosyal medyada yaşar ya da yaşayanlara bakar olduk.
Böyle anlatıyoruz diye bunlar kişisel görüşümüz sanmayın. Bunlar resmi ve güvenilir kaynakların yaptıkları araştırmalar, anketlerle ortaya çıkan yeni dünya gerçekleri. İnternetin ve akıllı telefonların neredeyse her eve girdiği günümüz dünyasında son verilere göre dünyada yaklaşık 2.3 milyar sosyal medya kullanıcısı var. Yani gördüğümüz her 3 kişiden en az biri her gün bir sosyal medya hesabına giriyor ve burada hatırı sayılır bir vakit geçiriyor.
Bu kullanıcı sayılarının ülkemizdeki değerleri ise inanılmaz! 80 milyonluk nüfusumuzun neredeyse 60 milyonu sosyal medya kullanıyor. Bu rakam da kendi içinde aktif kullanıcılar ve “yok ya ben kırk yılda bir giriyorum” cular olarak ayrılsa da aktif kullanıcıların yine önde olduğunu belirtmek isteriz.
Hal böyleyken artık işletmeler de kurumsal kimliklerini, işlerini, üretimlerini ve diğer sosyal faaliyetlerini sosyal medyaya taşıyarak hem marka bilinirliğini arttırmayı hem de imajını güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu yüzden sosyal medya yönetimi kurumlar için büyük bir önem taşıyor. Buradan güncel olarak yapılan bilgilendirmeler, ürünlerin, hizmetlerin açık ve anlaşılır şekilde gösterildiği paylaşımlar, markanın kullanıcı ile sürekli etkileşimde kalmasını sağlıyor. Etkileşim arttıkça markanın güvenilirliği ve değeri de aynı oranda artıyor.
Özellikle 2019’un son çeyreğinde hayatımızın ortasına bir bomba gibi düşen Koronavirüs salgını sebebiyle evlere kapanmamız insanların internette, sosyal medya hesaplarında daha çok vakit geçirmesine sebep oldu.
Krizi fırsata çevirmeyi bilen markalar, bu dönemde web siteleri ve sosyal medya hesaplarını geliştirip, müşterilerine en doğru kanaldan ulaşmaya başladı. Burada rekabet yok mu? Tabi ki var! Ancak rekabetin koşulları yüz yüze iletişim ile olandan biraz daha farklı. Burada dükkanınız caddenin en kalabalık yerinde olmasa bile doğru hedef kitle seçimi ile bulunduğunuz yeri bir cazibe merkezine dönüştürebilir, ilgi çekici tasarımlarla ürünlerinizi aynı anda binlerce kişiye ulaştırabilirsiniz.
Markalar için sosyal medya neden bu kadar önemli derseniz;
Özetle sosyal medya, doğru yöntemler kullanıldığında markanızı en kısa yoldan en çok kişiye ulaştırabileceğiniz bir mecradır. Facebook, İnstagram, Twitter, Youtube ve Linkedin için ayrı ayrı ama birlikte yürüyen çalışmalarla markanıza bir vizyon doğrultusunda değer kazandırabilirsiniz.
Yorum Bildirin